Öyle Bir Geçer Zaman ki - Еркан Петеккайа - колеги, филми, изяви # 44

  • 21 834
  • 753
  •   1
Отговори
# 345
# 346
  • Мнения: 11 069


           

# 347
# 348
  • Мнения: 238
Ето яяяяяяяя...нашата хубавицаааааааа... newsm47 newsm47 newsm47


smile3521 smile3521 smile3521 smile3521Много изящна,много истинска,много стил Peace

# 349
# 350
# 351
  • София
  • Мнения: 839
Добър ден Hug Hug Hug

# 352
# 353
  • Мнения: 4 848
Hep karizma adamları oynadım bu yüzden kadınlar bana aşık

´Yavaş yavaş ve acı çeke çeke ünlendim´



Kadına karşı şiddete dur demek için yola çıkan, Kurtuluş Son Durak vizyonda. Film şiddet gören kadınların dramını anlatıyor ve aile içi kavgalara gönderme yapıyor. Filmin birbirinden ünlü altı kadın karakterinin yanı sıra hayatlarını değiştirecek adamlar da yer alıyor. Mete Horozoğlu da kadınların planlarına dahil olan bir adamı canlandırıyor. Horozoğlu ile her türlü şiddete karşı olan filmin inceliklerini ve oyunculuktaki gelişimini konuştuk.


Bu kadar çok kadının olduğu bir filmde yer almak nasıl bir duyguydu?
Erkek olarak ya da kadın olarak bakmadım meseleye... İnsanlıkla alakası var kadına uygulanan şiddetin. Gücün ve kudretin yettiği insana şiddet uyguluyorsan insanlık dışı bir hareket yapıyorsun demektir. Şiddet insanlık dışıdır. Çalışırken de senaryoyu okurken de filmin içinde bir erkek kadın ayrımı hissetmedim. Yusuf ve Barış Pirhasan biraderlerin işlerine çok güveniyorum.
* Manevi şiddette var değil mi filmde?
Şiddetin çeşitlerini izliyorsunuz. Manevi şiddet mutlaka fiziki şiddete dönüyor. Onlara karşı da kadınların birleşmesi ve tepkisini izleyeceksiniz. O da şiddetli oluyor ne yazık ki... Şu an insanlar kendini korumak için yine şiddete sığınıyor. Biri bana tokat atsa mesela “Eyvallah” deyip, diğer yanağımı çeviremem.

* Sizi sinirlendirecek durumlara karşı nasıl tepki verirsiniz?
Bilmiyorum. Bugüne kadar bir şiddet uygulamadım. Öyle kavgam dövüşüm de yoktur. Eşime de manevi anlamda bir şiddet uygulamadım. Yüksek tartışmalar, kapıyı çarpıp gitmekle sonlanır ancak. Haksızlık beni çok sinirlendirir.

Kalıplarınız darsa daha kolay şiddet uygularsınız

* Siz filmde nasıl bir adamı canlandırıyorsunuz?
Ben en tatlı erkek rolünü oynadım. Yazar bir adam fakat yazamıyor. Bir roman yazmış, olmamış ve beğenilmemiş. Bohem hayatı, nihilizme doğru kaymış. Mevzuların geçtiği apartmanda tek başına yaşıyor. Arada bir çatıya çıkıp intihar etmeye kalkan sonra vazgeçen bir adam. Kadınlara müdahale ediyor. Fiziksel meselelere döndükten sonra onları kurtarmak ya da suçlarını örtbas etmek için giriyor meseleye. Hiç kadınları anlamıyor ama en çok onların yanında olan adam o. Hayata daha geniş bakıyor. Kalıplarınız ne kadar darsa o kadar kolay şiddet uygularsınız

* Siz eşinizi anlıyor musunuz?
Elimden geldiğince. Alışma süreci zaten evliliktir. 64 yıl evli kalmışlar ama hâlâ birbirini anlamayan insanlar evli. Artık insanlar daha bireysel. Ben kavramından ne kadar vazgeçebiliyorsun önemli olan bu. Aşk o zaman oluşuyor. Birliktelik daha da uzun oluyor. Bir önceki kuşağa bakınca birbirine ne kadar katlandıkları önemliymiş. Şimdi evliliklerin yürümemesi o. Modern hayat bizi bu hale getirdi.

* Siz filmde nasıl bir adamı canlandırıyorsunuz?
Ben en tatlı erkek rolünü oynadım. Yazar bir adam fakat yazamıyor. Bir roman yazmış, olmamış ve beğenilmemiş. Bohem hayatı, nihilizme doğru kaymış. Mevzuların geçtiği apartmanda tek başına yaşıyor. Arada bir çatıya çıkıp intihar etmeye kalkan sonra vazgeçen bir adam. Kadınlara müdahale ediyor. Fiziksel meselelere döndükten sonra onları kurtarmak ya da suçlarını örtbas etmek için giriyor meseleye. Hiç kadınları anlamıyor ama en çok onların yanında olan adam o. Hayata daha geniş bakıyor. Kalıplarınız ne kadar darsa o kadar kolay şiddet uygularsınız

* Siz eşinizi anlıyor musunuz?
Elimden geldiğince. Alışma süreci zaten evliliktir. 64 yıl evli kalmışlar ama hâlâ birbirini anlamayan insanlar evli. Artık insanlar daha bireysel. Ben kavramından ne kadar vazgeçebiliyorsun önemli olan bu. Aşk o zaman oluşuyor. Birliktelik daha da uzun oluyor. Bir önceki kuşağa bakınca birbirine ne kadar katlandıkları önemliymiş. Şimdi evliliklerin yürümemesi o. Modern hayat bizi bu hale getirdi.

* Siz filmde nasıl bir adamı canlandırıyorsunuz?
Ben en tatlı erkek rolünü oynadım. Yazar bir adam fakat yazamıyor. Bir roman yazmış, olmamış ve beğenilmemiş. Bohem hayatı, nihilizme doğru kaymış. Mevzuların geçtiği apartmanda tek başına yaşıyor. Arada bir çatıya çıkıp intihar etmeye kalkan sonra vazgeçen bir adam. Kadınlara müdahale ediyor. Fiziksel meselelere döndükten sonra onları kurtarmak ya da suçlarını örtbas etmek için giriyor meseleye. Hiç kadınları anlamıyor ama en çok onların yanında olan adam o. Hayata daha geniş bakıyor. Kalıplarınız ne kadar darsa o kadar kolay şiddet uygularsınız

* Siz eşinizi anlıyor musunuz?
Elimden geldiğince. Alışma süreci zaten evliliktir. 64 yıl evli kalmışlar ama hâlâ birbirini anlamayan insanlar evli. Artık insanlar daha bireysel. Ben kavramından ne kadar vazgeçebiliyorsun önemli olan bu. Aşk o zaman oluşuyor. Birliktelik daha da uzun oluyor. Bir önceki kuşağa bakınca birbirine ne kadar katlandıkları önemliymiş. Şimdi evliliklerin yürümemesi o. Modern hayat bizi bu hale getirdi.

Bedelli askerlik verilmiş bir haktır kullanacağım

* Hayranlarınız evlendiğiniz zaman bayağı üzüldü...
Onlarla mı evlenecek mişim? Öyle bir sözüm mü varmış? (gülüyor) Bunun benimle alakası yok. Beni tanımıyorlar ve öyle beğenebilmesi mümkün değil. Oynadığım karakterler hep karizma adamlar. Soner’e aşık aslında. Soner evlense üzülsün ama Mete’yi tanımıyor. Benimle evlenmek bile istemeyebilir. Ne kadar iyi oynamışsam artık onunla bir hayat kurmak istemişler. Bu da benim övünç kaynağım.
* Bedelli askerliğe başvurdunuz mu?
İşlerden dolayı gidemedim ama en kısa zamanda halledeceğim. Verilmiş hak kullanılmalı.

Tiyatroda ciddi bir meseleyi komik anlatmayı seviyorum

Levent Kazak’ın Cam oyununu oynuyoruz. O da ölüm ve aldatma üzerine. Kader oyunda ön planda. Dram öğeleri içerse de aslında bir komedi oyunu sahneliyoruz. Ciddi bir meseleyi komikleştirmeyi çok seviyorum. Tiyatroda standardın dışına çıkartıyorsun insanı. İnsanlar keyif alıyor ki oyun ikinci senesinde ve hâlâ devam ediyor. Dizi oyuncularından oluştuğu için çok az oynayabiliyoruz. Türk oyunu olduğundan izleyici kendini de görüyor. Televizyonda gördüğü insanları canlı canlı görmelerini tiyatro sağlıyor. Böyle seyirciyi çekersin; ama güzel bir ürün sunmazsan izleyici bir süre sonra gelmez. “Nasıl olsa televizyondan beni beğeniyorlar izleyicim çok olur” demek çok da yeterli bir durum değil.

Nefes’ten ödül almamak için çok dua ettim

* Nefes filmindeki karakterinizi yendiğinizi düşünüyor musunuz?
Öyle bir kaygım kalmadı artık. Nefes filmindeki yüzbaşı Mete Horozoğlu karakterini yaşayan bir adam değilim. Yapımcı o şablonu alıp başka bir hikayede yine onu yerleştirmek istedi, istemedim.
* Aynı role benzeyen kaç senaryo geldi?
Sayısını bilmiyorum ama o dönem o role benzer işler oldu. Nefes’teki Mete’ye gelen işlerdi. Bermuda şortla görüşmeye gidince üzülen yapımcılar oldu. Beyazperdedeki Mete’yi görmek istiyorlardı. Zıt bir şey yapmak akıllıcaydı ve iyi de geldi bana.

* Nefes ’ten hiç ödül de almadınız...
Geceler boyu dua ettim ödül almayayım diye. Ödül aldığımda yapacağım konuşmayı bilmiyordum. Bütün bu sistemin salaklığının farkındasın. “Teşekkür ederim” dediğim an onun içindesin.
Ödül verseler bana hâlâ ne diyeceğimi bilmiyorum.
Benim asıl işim tiyatroculuk. Onun ciğerini bilirim.

Leyla ile Mecnun dizisinde oynamak çok isterdim

* Dizilerde değil de sinemada ünlendiniz. Bu durumdan dolayı kendinizi şanslı hissediyor musunuz?
Çok şanssız hissettiğim zamanlar oldu. 1997 senesinde mesleğe başladım. Bazı kişiler ikinci yıllarında olmalarına rağmen bir yerlerdeler ve şimdi oradan devam edecekler mesleklerine. Onların olduğu yere gelmem 14 senemi aldı. Bu şans mı şanssızlık mı? “Allah’ım çok geç kaldım” duygusuna kapılıyorsun. Bildiğim duygulardan ödün verip, birilerine iyi görünmem lazım noktasına gelmedim. “Olmayacaksa olmasın” dedim. Bir arkadaşım Yanık Koza’yı çekerken, “Yavaş yavaş çok uzun süre alacak çıkman ama hiçbir zaman inmeyeceksin” demişti. Onun öngörüsü gerçekleşti hayatımda. Yavaş yavaş, acı çeke çeke bir süreç yaşadım. Ama sevinci de ona göre oldu.

* İnsanlara işlerinin kötülüğünü rahatlıkla söyleyebiliyor musunuz?
Diyorum hatta o yüzden benimle konuşmuyorlar. Mesela Ceyda Düvenci benim okuldan arkadaşımdır, onunla geçen karşılaştım Umutsuz Ev Kadınları’nın ne kadar iyi olduğunu söyledim. Çünkü umutsuzdum. Biri sana eleştiri yaptığı zaman canını yakar. Ama oyunculuk bir bakıma can yanmasını öğrenmektir. Eleştirileri ayırmayı becerebileceksin. Acıyı kabullenmeyeceksen bu işi yapmayacaksın.

* “Orada olmalıyım” dediğiniz işler
var mı?
Leyla ile Mecnun’da çok olmak isterdim. Absürt beni çok ilgilendirir.


07.01.2012

# 354
  • Мнения: 4 848
Прекрасни аз изчезвам да празнувам newsm44 newsm44 newsm44

Хайде надявам се да се засечем по нощите Heart Eyes Heart Eyes Heart Eyes

# 355
  • Мнения: 11 069
Прекрасни аз изчезвам да празнувам newsm44 newsm44 newsm44

Хайде надявам се да се засечем по нощите Heart Eyes Heart Eyes Heart Eyes

Белчееееееее... Hug Heart Eyes Приятно празнуванеее.... newsm68 Wine Glass

# 356
  • Мнения: 11 069
Аз пък  Thinking...малко се разработих ooooh! Joy...НО...слушайки това... Heart Eyes

# 357
  • София
  • Мнения: 839
Беллче,това интервюна Мете  е за филма "Последна спирка"  Peace

В последните въпроси Мете споделя че иска да играе в филм ,разказващ историята на Лейля и Меджнун  Crazy Crazy

Да ви споделя каква е съдбата им-Лейля и Меджнун произхождат от богати семейства и се влюбват един в друг,но майката на момичето е решила да я ожени за друг.Разбирайки за това Меджнун бяга в пустинята и губи разсъдъка си от любов (името му значи луд).Лейля отива да го търси в пустинята,но той не я разпознава и тя се омъжва за другия мъж,но никога не е била с него,казала му е че принадлежи на друг и ако я докосне физически ще се самоубие  Sad Меджнун научава за брака и пише писмо на Лейля ,в което я обвинява,че е изневерила на любовта им и ги проклина.След време мъжа на Лейля умира и тя тръгва да търси Меджнун.Намира го в пустинята измършавял,загубил дар слово и от мъка по него Лейля умира.Научавайки за това и Меджнун умира  newsm45 newsm45
Оттогава е останало и наименованието -когато си лудо влюбен в някой,изпитваш неописуеми чувства към него се казва че си  Leylayim  или   Mecnunm  Heart Eyes
Има и такава песничка  Heart Eyes Heart Eyes Heart Eyes

# 358
  • Мнения: 11 069
...и това Peace Heart Eyes Heart Eyes Heart Eyes

# 359
  • Мнения: 11 069
...и това... Peace Heart Eyes

Общи условия

Активация на акаунт