- Публикувана: 13 апр. 2012, 16:20 ч.
- Последно мнение: 19 апр. 2012, 10:45 ч.
Каква е вината на Фатмагюл? (Fatmagül'ün Suçu Ne ?) - Тема 102
Много любов и щастие на всички момичета и техните семейства
Каква е вината на Фатмагюл 70 еп. онлайн
(превод от турски: Meriam Pandarova-Kocaomer, субтитри: Моргана и Александра)
Каква е вината на Фатмагюл -70 еп. - Част 1
Каква е вината на Фатмагюл -70 еп. -Част 2
Страхотни сте
Благодаря от сърце!!! 
Невероятни сте!
Тъкмо се нервех ,че не знам как да си го сваля от торентите!
Тъкмо се нервех ,че не знам как да си го сваля от торентите!
Благодаря на всички,които отделиха от времето си за да можем да изгледаме преведен епизода! Един поздрав и за тях,послучай празника,че май не им остана много време!
Превод от руския сайт:
"Лунна светлина. Не знам, но се чува шумът на вълните на плажа. Мислите, че всичко ще бъде наред? Целувка, целувка, целувка, не мога да се спра. Има нещо, което ще спре Керим. Той помни миналото. Оная нощ се връща. Той не може да направи това, той още не си е простил.Какво ще стане сега? Вие вероятно решихте, че те веднага ще се върнат вкъщи???
Мукадес ще напише писмо на Мустафа. Ердоан ще каже, че Селим е крал на миенето на съдове."
"Лунна светлина. Не знам, но се чува шумът на вълните на плажа. Мислите, че всичко ще бъде наред? Целувка, целувка, целувка, не мога да се спра. Има нещо, което ще спре Керим. Той помни миналото. Оная нощ се връща. Той не може да направи това, той още не си е простил.Какво ще стане сега? Вие вероятно решихте, че те веднага ще се върнат вкъщи???
Мукадес ще напише писмо на Мустафа. Ердоан ще каже, че Селим е крал на миенето на съдове."
Може това да е само началото. Тук вече може Фатмагюл да реши да помогне с думи, прошка, каквото върши работа. Прекалено ще стане сега и Керим да чакаме да се възстановява от травмата.
Да вземем да им напишем направо сценария и да не ни мъчат повече.Тази вечер активно се мотая тук, защото козунаците ми не станаха. Поне любовта на двата гълъба да оправим.
Но ако говорим сериозно и Керим има драма- даже две - да се справи със себе си и да се справи с Фатма. Не е лесно. Дори прошка, любими и други думи да се кажат, вътре в теб ако нещо те мъчи... Според мен ако поне излязат лекарските експертизи ще е съвсем малко по-лесно.
Иначе той явно по-трудно обръща гръб на миналото - нали тези 2 години минаха за него с идеята Тя за загърби миналото. Май не му остана време да се погрижи за себе си.
Аз, ако съм на мястото на Берен - 100% щях да изпитвам поне физическо привличане към Енгин, а Енгин е мъж, който целува и показва чувства към ФГ - сигурна съм, че е привлечен (най-малкото) физически от нея. За мен на физическо ниво са ясни нещата. Друг е въпросът дали отвъд физическото има и друго привличане (възможно е, защото двамата имат уникален актьорски талант, което обединява интересите им - не мисля, че конкуренцията между тях е чак толкова голяма)?!
Забелязала съм , че обикновено пресата и коментарите свързват актьорите и в любовен житейски сюжет- но истината само двамата си я знаят. Каквато и да е тя - е много лична. Дали се мразят или се обичат - това е тяйна- тяхна и на екипа. На екрана обаче са убедителни. А това е важното.
Не знам дали става семейство или двойка от актьори - при следващия любовен филм с други партньори - тогава какво? Оцелелите актьорски двойки явно знаят докъде е актьорът и откъде продължава личният момент- кога е важна химията и кога ценностите.
Всеки актьор има своя харизма. Явно ги подбират по химията между тях. Но едва ли химията е водещото, за да се получи и житейска връзка.
Ох , дано съм ясна
ХРИСТОС ВОЗСКРЕСЕ !
Светло да е на душите Ви и на душите на всички, които обичате!
Извинявам се, ако е пускано вече! 
Скрит текст:
Engin Akyürek, halkın gözünde apayrı bir yerde!
Sabah gazetesi televizyon eleştirmeni Yüksel Aytuğ'un köşesinde Gizem Yıldız isimli izleyicinin Engin Akyürek hakkındaki sözleri ünlü oyuncunun hayranlarının da duygularına tercüman oluyor:
Engin Akyürek ve onu sevenler için...
Dersimiz: Engin Akyürek... Limit Sıfır'dan Engin'e giderken, duruyoruz... Bu adamın hayatının türevini alıyoruz ilk olarak.
Bakıyoruz piyasaya ve Engin Akyürek'in tümsek aynadan olan o 1.5 f uzaklığındaki mesafesine...
Her seferinde hayran oluyoruz. Kırılma indisine bakıyoruz, hiç sapmadan devam ediyor; 'İşte bu' diyoruz!
Alıyoruz, koyuyoruz indirgen bir maddeyle reaksiyona, hiçbir değişikliğe uğramadan çıkıyor, mest oluyoruz. Kalbi diyoruz, kalbi... Kaç odacıklı acaba? Hepimize var mı yer?..
Enzim gibi sadece bir reaksiyona özgü olan yapısı, her reaksiyonda bambaşka rolleri üstlenip, 'doğa üstü' dedirtiyor. Bazen 'karadan geçiriyor gemileri', bazen yaptığı ıslahatlarla yepyeni bir tarz çıkarıyor ortaya.
Uzun saçlı beyleri görmeden bakkala gidemez oluyoruz sayesinde... Her evde bulunsun istiyoruz; koyuyoruz bir dik koninin içine, koniyi de televizyonun üstüne. Boş kalan yerlerin hacmini hesaplayamıyoruz. Kıpırdamadan duramıyor yerinde, öyle güzel oyun oynuyor ki, yapma etme diyemiyoruz... Yaptıklarını anlamak, yarım açı formüllerini ezberlemekten daha zor geliyor bazen. O doğruya olan dik uzaklığı var ya, o uzaklık! Hani, biz biliyoruz ya onun eğimini...
YARIM DEĞİL, TAM UYAK
Tamam diyoruz, Engin Akyürek! Tozlaşmışsın ki sen! Polenlerin gelip, dişicik borusuna yerleşmiş ki, oturmuşsun sen gündeme... Olmuş bir kere; rüzgarla, suyla, böcekle, insanla... Sen yeter ki ol, oksijensiz solunum bile yaparız, diyoruz...
Ve yapı özellikleri... Aruz kadar zor, hece ölçüsü kadar uyumlu. Öyle ünlü daralmasına falan da gelmez, egosu falan yoktur. Uyaklanışı mesela... Yarım değil. Zengin ve cinaslı da değil, gösteriş peşinde değil çünkü. Tam uyak! Her daim.
Dildeki işlevi ise... Alıcıyı harekete geçirici... Cemal Süreya gibi çarpıcı ve yoğun bir isim. Ama anlamsız değil. Sadece bizim için 'küçük dilini yutmuş kırmızı soğandır ya da elisürencil...' Anlatılmaz...
Ya da ben böyle anlatabilirim ancak. Mesela senin için limit Sıfır'dan Artı Sonsuz'a giden müthiş adam diyebilirim... Kendine çok iyi bak, kalbinde sayısız odacık olduğunu bildiğim, koca yürekli adam...
Biz buradayız, tam arkanda.
14 Nisan 2012 Cumartesi 08:44:25 Televizyon Gazetesi
Engin Akyürek, halkın gözünde apayrı bir yerde!
Sabah gazetesi televizyon eleştirmeni Yüksel Aytuğ'un köşesinde Gizem Yıldız isimli izleyicinin Engin Akyürek hakkındaki sözleri ünlü oyuncunun hayranlarının da duygularına tercüman oluyor:
Engin Akyürek ve onu sevenler için...
Dersimiz: Engin Akyürek... Limit Sıfır'dan Engin'e giderken, duruyoruz... Bu adamın hayatının türevini alıyoruz ilk olarak.
Bakıyoruz piyasaya ve Engin Akyürek'in tümsek aynadan olan o 1.5 f uzaklığındaki mesafesine...
Her seferinde hayran oluyoruz. Kırılma indisine bakıyoruz, hiç sapmadan devam ediyor; 'İşte bu' diyoruz!
Alıyoruz, koyuyoruz indirgen bir maddeyle reaksiyona, hiçbir değişikliğe uğramadan çıkıyor, mest oluyoruz. Kalbi diyoruz, kalbi... Kaç odacıklı acaba? Hepimize var mı yer?..
Enzim gibi sadece bir reaksiyona özgü olan yapısı, her reaksiyonda bambaşka rolleri üstlenip, 'doğa üstü' dedirtiyor. Bazen 'karadan geçiriyor gemileri', bazen yaptığı ıslahatlarla yepyeni bir tarz çıkarıyor ortaya.
Uzun saçlı beyleri görmeden bakkala gidemez oluyoruz sayesinde... Her evde bulunsun istiyoruz; koyuyoruz bir dik koninin içine, koniyi de televizyonun üstüne. Boş kalan yerlerin hacmini hesaplayamıyoruz. Kıpırdamadan duramıyor yerinde, öyle güzel oyun oynuyor ki, yapma etme diyemiyoruz... Yaptıklarını anlamak, yarım açı formüllerini ezberlemekten daha zor geliyor bazen. O doğruya olan dik uzaklığı var ya, o uzaklık! Hani, biz biliyoruz ya onun eğimini...
YARIM DEĞİL, TAM UYAK
Tamam diyoruz, Engin Akyürek! Tozlaşmışsın ki sen! Polenlerin gelip, dişicik borusuna yerleşmiş ki, oturmuşsun sen gündeme... Olmuş bir kere; rüzgarla, suyla, böcekle, insanla... Sen yeter ki ol, oksijensiz solunum bile yaparız, diyoruz...
Ve yapı özellikleri... Aruz kadar zor, hece ölçüsü kadar uyumlu. Öyle ünlü daralmasına falan da gelmez, egosu falan yoktur. Uyaklanışı mesela... Yarım değil. Zengin ve cinaslı da değil, gösteriş peşinde değil çünkü. Tam uyak! Her daim.
Dildeki işlevi ise... Alıcıyı harekete geçirici... Cemal Süreya gibi çarpıcı ve yoğun bir isim. Ama anlamsız değil. Sadece bizim için 'küçük dilini yutmuş kırmızı soğandır ya da elisürencil...' Anlatılmaz...
Ya da ben böyle anlatabilirim ancak. Mesela senin için limit Sıfır'dan Artı Sonsuz'a giden müthiş adam diyebilirim... Kendine çok iyi bak, kalbinde sayısız odacık olduğunu bildiğim, koca yürekli adam...
Biz buradayız, tam arkanda.
14 Nisan 2012 Cumartesi 08:44:25 Televizyon Gazetesi