Тема Незабравима ( Unutulmaz ) 233 - След финала

Привет, незабравими!
Гледам новия фрагман от Караолан...лелееее, ще се лее ревност, равна на кръвта! /шегичка, ама не съвсем/
Рекси, благодаря ти за снимките!  Ради, и на теб за линка! 
Нямам спомени за родословното дърво на Караолан - дали е от народа или е със синя кръв, /Подозирам, че е първото, но във филма ще го споменат със сигурност/ та да продължа...
Чизе е принцеса, русата е от народа...логично е Караолан да е избрал втората, волна душа като него. Пък е и руса - нещо непривично и много привлекателно за турците. С принцеса като избранница идват усложненията, задълженията, които положението й налагат. Няма да се учудя ако Караолан го представят като човек на дълга, на честта,родолюбец защитаващ родината. С това да покрият образа му.
Гледайки фрагментите/ и съвсем честно/ признавам, че Чизе и Караолан не ми пасват като двойка, екранна имам в предвид.

Е поне ще кара русавелката да ревнува... , ще я видим тази принцеса Чизе  !
Всъщност не знам кога и как ще я видим, ако не качат филма из сайтовете!

Вени и на мен нещо не ми допадат като eкранна двойка! Сякаш с русата е по-добре!

Ново фенско клипче-година и половина след финала феновете продължават да творят!

Просто Чизе ще пришпори събитията...
Споко, Ради, няма начин нещо да не изтече по мрежата...филма де?!

Дано Вени! Защото няма друг начин да видим филма! Или екскурзия до Истанбул....

 

Здравейте, приятелки! Намерих първата серия на караолан на турски, ако е поствана, моля за извинение. Ето линка

http://www.youtube.com/watch?v=Z9tsy-n0RTU

http://www.trdizi.com/karaoglan-2-bolum.html - втора серия

             Приятна вечер

Здравейте, момичета и момче!
Днес гледахте ли епизода на "Незабравима"? Това беше почти риторичен въпрос! Сигурна съм, че сте гледали. Не мога да престана да се удивлявам на мъдростите, които по един или друг повод излизат от устите на героите- все едно млади или стари. И въпреки че понякога нещата, които героите правят или не правят изглеждат неразбираеми, неприемливи или дори нелогични, всяко нещо си е на мястото и не може да бъде друго! 
Особено ми хареса днес когато Харун каза на Еда в разговора им във вилата, че дори те самите не могат да носят товара на връзката им, пък какво остава за едно малко дете и беше дяволски прав!  Това пролича особено през втория турски сезон, когато в много от случаите се налагаше Ямур да се държи зряло за възрастта си и да бъде третия възрастен в семейството! А понякога и единствения!


Прекрасен...

Нямам търпение да гледам Йозлем в шоуто на Беяз в петък- 11.01. по Канал Д предполагам. Искам да видя как ще изглежда и как ще се държи- дали ще си бъде тя самата, каквато я познаваме добре от досегашните й изяви- ведра, вечно усмихната, струяща от добро настроение и положително излъчване или предвид обявената нелегалност, ще бъде по обрана откъм реакции и емоции!  Знам, че поканата за участие в шоуто е заради премиерата на филма "Караолан" и темата за разговор ще бъдат историята, снимките  и събитията около заснемането му, но ми се ще и лични теми за бъдат засегнати- бъдещи творчески планове, личен живот...

Дали ще си носи годежния пръстен и дай боже, да открехне поне малко завеската кой е щастливия избраник на сърцето й за бъдещ спътник в живота?! Излишно е да казвам чие име се надявам да чуя!

Дани,аз мога да ти отговоря предварително на тези въпроси  Едва ли при Беяз ще говорят на теми от личния й характер,но в януарския брой на списание Shops наред със сниммките на Йозлем имаше и интервю.Доста дълго и обширно,но да си призная хич нямам търпение да го преведа-основните акценти относно личния й живот,които е споделила са че се е сгодила преди 2 месеца,годеника й е юрист,не обича да спортува,само то време на време играят с годеника й тенис,обича да носи дрехи,които са и удобни и едновременно са стилни.Споделила е че да имаш голямо семейство както при нея е трудно понякога,но намират пътя за разбирателство. Говорила е още за мода,красота и как да бъде поддържана и т.н

  Рекси  ,с това интервю направо ме  Аз до последно все се надявам годеника да е ''батко'' Ама има нищожен шанс Серхан да е записал право да учи  .
А за сериите днес да ,Дани,гледах ги.Страхотни думи от Хаят  Затова по-късно,преди сватбата с Толга държанието и ми бе непонятно Някак пасивна ми се видя.

Рекси, благодаря сърдечно за разясненията!    Имахме нужда да се светнем малко за кое какво!   Че къде пък го забърса тоя юрист и кога, та чак и до решение за сватба стигнаха?! И що пък точно тенис ще играят заедно?! Ако добре си спомням тя май не можеше дори тенис ракета да държи правилно, та имаше нужда някой да й показва нагледно...   Е, сега вече ми стана безкрайно интересно за подробности!
Рекси, ако имаш време и желание, дай още малко подробности! Че и без друго информацията, която имаме е оскъдна и повечето не разбираме езика, че да понаучим от нейде каквото и да било!

Това е цялото интервю 

 Özlem Yılmaz'la gerçekleştirdiğimiz kapak çekimi çok keyifliydi.Güzel Oyuncunun son hazırlıklar yapılırken verdiği poz da gözümüzden kaçmadı.:)Uyumlu ve sevecen tavırları,rahatlığı ve samimiyetiyle bizi kendine hayran bıraktı.Geriye muhteşem fotoğraflar ve tatlı bir yorgunluk kaldı.
İlk anda uysal ve soğuk görünse de güzel oyuncu Özlem Yılmaz kısa sürede gerçek yüzünü gösteriyor:İçindeki muzip kadın ortaya çıkıyor,uyumlu,güler yüzlü ve esprili tavrıyla çekim ekibinin kalbini kazanıyor.Mutsuz olduğunda döner yemek onu neşelendiriyor,ailesine çok önem veriyor ve çalışmaya bayılıyor.''Unutulmaz''dizisiyle tanıdığımız oyuncuyla yeni filmi ''Karaoğlan Kafkaf Çiçeği''
,aşk ve alışveriş üzerine konuştuk.

ÖZLEM YILMAZ'DAN KISA KISA
 En Son İzlediğiniz Film: Hint yapımı "3 ldiots"
 En Sevdiğiniz Kitap:Maria Keyes'den "Karpuz"
 En Beğendiginiz Oyuncular:Şu Sıralar "Yalan Dünya" Adlı diziye takmış durumdayım.Bence her biri ayrı ayrı başarılı oyuncular ama bana göre günümüzün Şener Şen'i diyebileceğim.
 Olgun Şimşek favorim
 En Sevdiginiz Yemek: Kremalı Mantar Soslu Bonfile
 En Sevdiğiniz Restoran:Karadeniz mutfağı Nalia..
''KOMİK AMA..MUTSUZSAM DÖNER YEMEK VE BİRAZ UYKU İYİ GELİYOR..''
 -Oyunculuğa nasıl başladınız?Hep hayal ettiğiniz bir şey miydi?
 +Oyunculuk benim çocukluk hayalimdi.Babam her ay en az iki oyuna götürürdü bizi.Perde kapandığında iç çekip düşündüğüm tek şey,bir gün benimde o sahnede alkışlanıyor oluşumdu.Lise çağıma geldiğimde ailemin aktristliğe meslek değil de arada yapabileceğim bir hobi gözüyle bakmam gerektiğini söylemesi ufak çapta kriz yaşatsa da sayısal bölüme geçmeme sebep oldu.Liseyi bitirip eczacılık okuyacaktım.İlk yıl eczacılığı kazanamadım.Yeniden sınava hazırlanmak kaçınılmazdı.O günlerde bir dershane 'Akademik Kariyer Sınavı' yapıyor,öğrencileri seçmeleri gereken bölümler için yönlendiriyordu.Babamın ısrarıyla o sınava girdim.Sonuçlar çıktığında dershane müdiresi beni yanına çağırıp dakikalarca bitmek bilmeyen bir konuşma yaptı.Sonra ben başladım konuşmaya..''Oyunculuk okumak istiyorum fakat babam..''başlıklı bir konuşmaydı bu.Ertesi gün müdire babamı arayıp ne dedi,ne yaptı bilmiyorum ama babam ikna olmuştu.İzin çıktığını duyunca ilk işim ona çiçek almak oldu Sonrasında Müşfik Kenter,Müjdat Gezen Sanat Okulu derken başladı işte benim oyunculuk serüveni.
-Çalışkan mısınız? Uzun saatler çalışmak sizi yıldırır mı?
 +Uzun saatler çalışmak beni değil de,gecenin ilerleyen saatlerinde yorgun ve bitkin düşen ekibin bitmek bilmeyen enerjimle uğraşmak zorunda kalması onları yıldırabiliyor.Hele ki ekiple çok iyi anlaşıyorsam başları iyice belada demek oluyo bu,çünkü çok uğraşıyorum insanlarla.Bazen gerçekten yorucu oluyorum
 -Oyunculu dışında ne yapmaktan hoşlanırsınız?
 +Bir hobi değil ve gözle görülmese de gecenin saçma sapan bir vaktinde yemek yemekten çok büyük bir keyif alıyorum.O anda benden mutlusu yok Bunun dışında hikayesinin beni bir şekilde yakalayabileceğini düşündüğüm romanları okumayı çok seviyorum.Ama kendime hiçbir zaman baş ucu romanı yapamayacağım sanırım;çünkü bir kitap,okumaya başladığımda beni ilk dakikada çekiyorsa iki günde biter,çekmemişse kitaplığa kaldırılır.Kış aylarında kendimi eve kapatıyorum resmen ama sıcaklar başladı mı,sokakta kaldırımda bile otururum,beni eve sokmayın
 -Ailenize düşkün müsünüz?
 +Gerçek bir aile olabilmek kolay değil.Nereden bakarsanız bakın insanız hepimiz,beş parmağın beşi bir değil derler ya? Bu aile kavramı için gerçekten doğru bir tabir ama ne kadar farklı olursak olalım,duygu ve düşüncelerimiz çatışsa da birbirini menfaatsiz seven,gönülden bağlı bir aileye sahibim.Babamı kaybettik ama hiçbir şeye değilmez iki ağabeyim,canımı istese verecğim anneciğim,ailemizin yeni üyeleri yengelerim ve yeğenlerimle kocaman bir aileyiz.
 -Aşkı nasıl tanımlarsınız?Evlilik hakkında ne düşünüyorsunuz?Şu anda bir ilişkiniz var mı?
+Aşkın tanımını yapmam istendiğinde zihnime yerleşmiş klasik ve komik cümleler dilimin ucuna kadar gelir,gülmeye başlarım genelde.İnamadığımdan değil de istem dışı ilk tepkim bu oluyor sebepsiz Üzerine düşündüğümdeyse;kabullenemeyeceğin bir eksi için bile kafanda binbir bahane üretip o eksiyi artıya çevirme çabası olarak görüyorum aşkı.İmkansızlaştıkça büyüdüğüne,süresinin kişiye göre değiştiğine fakat ortalama insan ömrünü baz alırsak çok da uzun sürmediğine inanıyorum. Evlilik ise ; birbirini seven iki insanın,bir ömür geçirebileceklerine inandıklarında,aynı çatı altında yaşama isteklerinin örf ve adetlere uygun bir şekilde olması adına atılan bir imza gibi geliyor.Bunun resmi olması da ilerde doğacak çocuklar ya da olumsuz bir durumda oluşabilecek mağduriyetin bir nebze de olsa aza indirgenebilmesini sağlıyor.İki ay önce nişanlandım ben.
-Karaoğlan Kafkas Çiçeği filmindeki başrolünüz için ne söylemek istersiniz?
 +Bu benim ilk sinema film projem.Bu yüzden yeri,önemi ve rolün bana verdiği heyecan bambaşka.Canlandırdığım karakter Selçuklu Beyi Koca Uruz'un el üstünde tutarak büyüttüğü,biricik kızı Çise Hatun.Hayatı boyunca zorluklarla karşılaşmamışolmasına rağmen mücadeleci bir ruha sahip.Yani aslında bana çokta uzak bir karakter değil Moğolların Anadolu istilasının önüne geçmek amacıyla,Türk devletlerinin birleşmesini sağlamak için Altın Orda Devletine gelin gidecek olan Çise Hatub,bu yolda emanet edildiği Karaoğlan'dan alışık olmadığı tavırlar gördüğünde çatışsa da,onun iyi ve güvenilir biri olduğunu biliyor.Anadolu'dan Kafkasya'ya kadar uzanan bu yolculuktan izleyicinin de keyif alacağını düşünüyorum.
 -Kariyerinizle ilgili hedefiniz nedir?10 sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
 +Ülkenin gidişatı ve insanların beklentilerine baktığımda değil 10 sene sonrası,yarın için bile kendime 'X' bir noktayı hedefleyemiyorum açıkcası.Benim için hedef;mesleğin her ne olursa olsun başarmak için çok çalıştığında,daha iyisini yapabilmek adına çaba sarf ettiğinde,gecelerin gündüze karıştığı uykusuz onca güne rağmen(bizim sektör için kapris yapmak anlamına geliyor bu) kısacası kendini işine adadığında karşılığını alabiliyorsan var olup büyüyebilecek bir şey.Günümüzde öncelikler başkalaştı gibi.Bu yüzden sadece doğru projelerde,dürüst insanlarla,mutlu olduğum işte ilelebet var olmak dışında bir hedefim yok şu anda.
-Nişanlınız hangi sektörden?
 +Hukukçu.
 -Giyim tarzınız nasıldır?Giymeyi en çok sevdiğiniz kıyafetler neler?
 +Rahat ve salaş giyinmeyi seviyorum.Bir kot,bir tişört ya da bol bir kazakla ömür geçirebilirim.Özel hayatımda günümüzde kokoş diye tabir ettiğimiz insanlardan olmak ruhuma sıkışmışlık hissi veriyor.Nadir de olsa böyle giyindiğim zamanlar da var elbet ama böyle günlerde halim,tavrım gözle görünür bir biçimde değişime uğruyor.İşte o zaman çokta fazla benim ben olmadığımı hissediyorum.
 -Nerelerden alışveriş yaparsınız?
 +Abercrombie&Fitch özellikle takip ettiğim bir marka.Onun dışına alışveriş yaptığım her yer genelde'Bakayım burada ne var?' diye önünden geçerken bakındığım mağazalar oluyor.Çok tarzım olmasa da bazen belki biraz daha klasik giyinmek zorunda kaldığım yerler içinse öncelikle tercihim Networ,Fabrika,Beymen gibi markaları ziyaret etmek.
 -Kendinizi içinde en seksi hissettiğiniz kıyafet nedir?
 +Özel olarak şunu giydiğimde kendimi çok seksi hissediyorum diyebileceğim bir kıyafetim yok.Bu biraz insanın o anki ruhuyla alakalı bir durummuş gibi geliyor.Aslında çok seksi duran ya da daha öncesinde giydiğiniz ve size kendinizi seksi hissettiren bir kıyafet başka bir gün giydiğinizde aynı hissi vermeyebiliyor.
 -Güzellik ve bakım sırrınız var mı? Kullandığınız kozmetikler neler?
 +Güzellik ve bakım sırlarıyla ilgili merak edip çok şey okumama ve duymama rağmen iş uygulamaya gelince süreklilik gerektiriyorsa üşengeçliğim tutuyor nedense.Bir Bephanten merhem bir de kremi,her derde deva işim düştüğü zaman.Çok nadir de olsa 'Hadi bakalım bugünü güzelleştirme günü ilan ettim.' deyip saç ve yüz bakımıyla ilgili evde herkesin yapabileceği karışımlarla da bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
 -Spor yapıyor musunuz?
 +Salon sporlarından çok hoşlanmıyorum.Bu hiç iyi bir şey değil biliyorum ama biri kolumdan tutup'Hadi gidiyorum'demedikçe spor olabilecek herhangi bir şey yapmak aklıma bile gelmiyor.Spor yapmanın insan hayatı için önemi ve gerekliliğinin farkındayım ama henüz hayatımın bir parçası diyebileceğim kadar sporcu bir kişilik değilim.Yaz aylarında daha sık olsa da kışları ayda bire tekabül edecek şekilde nişanlımın öğrettiği kadarıyla tenis oynuyorum o kadar.
 -İdeal tatil mekanınız neresi,sık seyahat eder misiniz?
 +Benim için tatil deniz demek.Ama hava ne kadar sıcak olursa olsun soğuk denizden çok keyif almıyorum.Türkiye'de denizi muhteşem bir çok bölge olmasına rağmen sırf bu yüzden tatil için Kıbrıs'ı tercih ediyorum.İş yoğunluğuna göre sıklığının değiştiği,üç dört günlük kısa tatiller yapabildiğim için mesafenin uzak olmayışının bana göre biçilmiş kaftan olduğu bir yer Kıbrıs.
 -2013'ten en büyük beklentiniz nedir?
 +Klişeleşmiş cümlelerdir sağlık ve huzur ile ilgili uzun uzadıya söylenen şeyler ama her şeyin başı gerçekten zihinsel ve bedensel sağlık,huzurun varsa problem yok demektir.Ve dilerim ki başta teröristler,adaletsiz,menfaatçi ve vicdansız olan herkesin kökü kurusun.
 -Mutsuz olduğunuzda sizi kim veya ne neşelendirir?
 +Komik ama çocukluğumdan kalma bir alışkanlığım var bu konuyla ilgili.Döner yemek! Düşününce döner yemenin mutsuz olan bir insana ne gibi bir mutluluk verebileceği tartışılır ama küçükken birilerine veya bir şeylere küstüğüm vakit çok sevdiğim için döner alınır ya da ben yemek yemen gerekiyor cümlesini duyduğumda ''Ben döner istiyorum'' diye böğrünürdüm ve sonrasında önüme döner gelir hem ağlar hem yerdim.Sonra biraz uyu ve uyandığımda beni mutsuz eden şey çözümlenmemiş olsa da hayat devam ederdi.Yaşım ilerledi ama huyum değişmedi bu konuda.Mutsuzsam yine döner yemek ve biraz uyku iyi geliyor.Ailemin,nişanlımın ya da arkadaşlarımın mutsuzluğumu gidermek için çabalarını gördüğümde ise iyiymiş numarası yapma kaçınılmaz oluyor.
 -Mutfakla aranız nasıl?Yemek yapar mısınız?
 +Annemle birlikte yaşadığım için evde her daim yiyecek bir şey bulunur.Beni doyurmayacağını düşündüğüm bir tat ise evdeki yemek,ya dışarıdan bir şeyler söylerim ya da malzeme varsa kendim bir şeyler yapmaya çalışırım.Ama usta bir aşçı olduğum söylenemez.Aile apartmanında oturmanın avantajlarından biridir bu,hiçbir şey yapamasanız bile aç kalmassınız

Добро утро!
Събудихте ли се вече или още блаженно се излежавате? Време е за кафе...а после някои ще скачат в ледените води за кръста - Богоявление е!