Bir Umuda Ağıt : Roya!
" Roya" sıkıştırılmış hayatların kısa süren umudu..
Afganistan'dan Fransa'ya mülteci bir çiftin hikayesi
" Umutsuzluğun içindeki umudu gözler önüne seriyoruz" diyor bu kez de konuştuğu dili Farsçaya döndürerek sesini Aref yapıp tıynetini Afgan mülteciye büründüren Cansel Elçin
Hiç olmaz bir şey gibi gelir. Belki de cesaretimiz yok. Ya da çaresiz kalmadık. Havasını soluduğumuz iklimden, yanından geçiverirken bildiğimiz dilin anlaşılır mırıltıları duymaktan, gözümüzün alıştığı karşı pencereden vazgeçecek kadar umutsuz ve çaresiz kalmadık. Başka pencerelerden bakarsak da cesaretli olamadık.
Tarih kitaplarında hikaye gibi anlatılanı da,film gibi gösterdiklerinide haberlerde izlediklerini de anlayamadı insan.. iki kavram vardı: biri mübadil diğeri mülteci.
Siyasi sınırlar, kağıt parçaları, anlaşmalar aynı vücuda deri olmuş insanları koparıp başka yerlere attı. Köklerinden koparılıp bir avuç toprakla bir saksıya mahkum edilen zavallı çiçekler gibi oldu insanlar..
Acı vardı mübadillerde... Arkada bırakıp yüzlerini dönecekleri umutları yoktu. Keskin bir acı, umutsuz bir yol.
Bir de mülteciler.. Onlar ders kitaplarında değil,' bültenin bitmesine az kaldı zamanı dolduralım' haberleri, kamyon kasalarında balık istifi, gemilerde bardağa sığan su oldular.
Gazetelerin üçüncü sayfasının köşelerinde " umuda yolculuk ölümle bitti" başlıklarında, savaşlardan kaçmak için başka ülkelerin yamaçlarında, açlıkta buğday tanelerinde kendilerine yer açmaya çalışan mülteciler. Ülke ekonomisine yük sayıldığı için yer açılmayan insanlar... Herkes gibi, herkes kadar yaşayabilmek için, yiyebilmek, sevebilmek, sevişebilmek, mutlu olabilmek için kendilerine yeni gökyüzü altı arayanlar.
İşte dünyada kendine yer arayan bu insanların içimizi burkan tarafını bir köşeye atar hep " O kadar insan oraya nasıl sığmış?" hesabı yaparız. Oysa sorulması gereken soru başka: "Gözünü nasıl karartmış? nefeslik yer kalmayan o girdaba koca bir hayatın hayalini nasıl sığdırmış? "
Es geç, duy geç..
İrtica et yine geç..
Bir ağıt, bir umut.. Yeniden yenilenerek yaşayabilmenin umudunu görmezden gelip köşeye attığımız ne varsa insanlık adına onlardan sadece birini, köşelerde kalanları ve soluğu yetmeyenleri anlatmak için Alper Akdeniz bir kısa film yapmış, Cansel Elçin, umudu kovalayan Aref olmuş. Bütün mültecileri, hayat göçmenlerini Sema Öztürk'ün canlandığı Roya'da buluşturup çerçeveye almışlar.
Roya, bir kısa nefesi ve umut dolu ağıdıyla Cannes'da olacak...
Daha çok insan duysun seni Roya! insan gibi, insana yakışarak yaşaman için...
2 days ago, Cansu tarafından yayınlandı
Etiketler: Alper Akdeniz Cansel Elçin Roya Sema Öztürk
0 Yorum ekle