Енгин Акюрек в „Kara Para Aşk”, нови и стари проекти – Тема 252

 

Sevgililer Günü’nde vizyona giren ‘Bi Küçük Eylül Meselesi, başrolündeki Engin Akyürek’in tanımıyla ‘2014 model bir aşk filmi’. Hikâyenin kız tarafında günümüz kızlarına gönderme yapılırken, erkek tarafı ise bu günlerde zor bulunan özlenen aşkı simgeliyor. Kerem Deren imzalı filmin başrollerinde son dönemin yükselen yıldızları Farah Zeynep Abdullah ve Engin Akyürek var.

Şehirliler vardır, bir de kasabalılar.Genel tanımlarıyla yazıyorum; şehirliler şımarıktır, sosyaldir, vurdumduymazdır, gününü gün etmeye bakar. Sakinliğin tadını çıkaran kasabalılar ise hayatlarına küçük şeylerle derinlik katmaya çalışırlar.

EYLÜL, BİR BEBEK KIZI

Eylül şehirli kızlardan.
Filmin açılış sekanslarında gördüğümüz üzere tam bir Bebek kızı.
Güzel giyinip, Lucca’ya uğramaya, Demet Akalın’ın şarkısı misali Bebek’te üç beş tur atmaya bayılıyor.
Sonra da yakışıklı gençlerin, son model arabalarında devam ediyor bu turlar.
Yakın kız arkadaşlar, muhabbetin muhtemelen yüzeysel, dansların ise kaçınılmaz olduğu partiler olmazsa olmazları.
Üstelik kızımız bir de televizyon sektöründe.
Kendi programını yapmaktan falan bahsediyor.
Pek bir havalı yani.
Aşkı çok uzaklarda, Bozcaada’da yaşayan Tek adlı bir gençte bulabilir mi acaba?
Şimdi gelin böyle bir ortamdan çıkalım, Bozcaada’ya gidelim.
Zenginliğin değil, doğanın güzelliklerinin, sadeliğin, sakinliğin hüküm sürdüğü o muhteşem yere.
Bozcaada sanki filmin gizli başrolü gibi.
Kerem Deren ilk uzun metrajlı filminde mekânın görselliğini olabildiğince kullanmış.
Filmin çekici başrolleri Farah Zeynep Abdullah ve Engin Akyürek kadar Bozcaada da göz alıyor.
Kerem Deren, filmin başının sonunun iç içe geçtiği, geri dönüşlerle izleyiciyi merakta bırakan bir kurgu yapmış.
Eylül ve Tek arasındaki ilişkinin detaylarını, dinamiklerini, gerçekliğini anlamak zaman alıyor.
Bu kurguda neyin gerçek, neyin hayal olduğu, hikâyenin gelgitlerinin nedenleri sona doğru, şaşırtıcı final sahnesinde ortaya çıkıyor.
Bu anlamda oldukça akıllı ve seyircinin zekâsına selam çakan bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim.
Engin Akyürek’in canlandırdığı Tek’in ise ayrı bir çekiciliği var. O kadar masum ve kalpten bir adam ki onun aşkına inanmamak, sahip çıkmamak, onunla gülmemek, ağlamamak elde değil.
Buradaki tek eleştirim filmin “çirkin adam güzel kıza âşık olur” cümlesi olacak. Oynadığı dizilerde hem oyunculuğu hem de yakışıklılığı ile beğeni toplayan Engin Akyürek ‘jön’ sıfatında kabul edilen bir oyuncu.
Jönler çirkin adamı oynayamaz mı, oynayabilir tabii ama bunun için makyajla çirkinleştirilmeleri gerekiyor.
Benim “Bi Küçük Eylül Meselesi” filminde izlediğim Engin Akyürek’te bir değişiklik yoktu, her zaman olduğu gibi gayet yakışıklı ve çekiciydi.

AY YAPIM VE KEREM DEREN İŞBİRLİĞİ

Filmin yapımcılığını, televizyondaki başarılı projeleriyle ismini duyuran Ay Yapım gerçekleştiriyor.
Ay Yapım sinemaya ilk olarak Çağan Irmak imzalı ‘Dedemin İnsanları’ filminin yapımcı şirketlerinden biri olarak girmişti, bu filmle birlikte ise ikinci sinema filmlerine imza atıyorlar.
İlk kez bir uzun metraj için yönetmen koltuğuna oturan Kerem Deren ise daha önce televizyonda ve tiyatro alanında faaliyet göstermiş bir isim.
Pınar Bulut ile birlikte Ezel dizisinin senaryosunu yazan Deren, ‘20 Dakika’, ‘Uçurum’ ve ‘Gece Gündüz’ gibi televizyon projelerinin senaryolarına da imza atmıştı. Deren ilk filminde senaryo, sinematografi ve kurguda gayet başarılı bir iş çıkarmış.
Başrollerin başarılı oyunculuğu da filme büyük katkı sağlıyor.
Türkiye’nin Yıldızları yarışmasında aldığı dereceyle televizyon dünyasına adım atan ve sonrasında oynadığı dizilerde yarattığı karakterlere kattığı derinliklerle adından söz ettiren Engin Akyürek bir yanda; televizyonda ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ dizisiyle ünlenen, sinemada ilk olarak Kelebeğin Rüyası filminde rol alıp, buradaki rolüyle Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) tarafından ‘En İyi Yardımcı Oyuncu’ ödülüne layık görülen Farah Zeynep Abdullah diğer yanda.
‘14 Şubat Sevgililer Günü’nde vizyona giren ‘Bi Eylül Meselesi’, hüznü insanın içine dokunan ama sıcaklığından bir şey kaybettirmeyen bir aşk filmi.
İzlerken “Keşke herkesin Tek gibi bir aşkı olsa ve ona sımsıkı sarılsa” diyeceksiniz.
Hikâyeyi oya oya işleyen yönetmen Kerem Deren, Tek’in gerçek dostu olan köpeği Hulusi, Bozcaada’nın rengârenk sofraları, Erdil Yaşaroğlu’nun elinden çıkan ve filme çok şey katan çizimler, Nil Karaibrahimgil’in sürpriz şarkısı, aşka zamanı olmayan, kalbini değil mantığını dinleyen bugünün kızı Eylül, duygusal, âşık olunası âşık Tek ve ortada durup sahip çıkılmayı bekleyen aşk...
Sizleri güzel bir film bekliyor.