- Публикувана: 10 ян. 2012, 15:58 ч.
- Последно мнение: 19 ян. 2012, 22:05 ч.
Каква е вината на Фатмагюл ?(Fatmagül'ün Suçu Ne ?)~ 69
Момичета, как мислите, дали интересът и увлечението към Енгин би били толкова големи, ако в този филм той не изпълняваше ролята на Керим, а например на някой от изнасилвачите ?
Извинявам се, ако вече сте коментирали тази тема, но не съм имала време да изчета всичко, а ми е любопитно как мислите !
Извинявам се, ако вече сте коментирали тази тема, но не съм имала време да изчета всичко, а ми е любопитно как мислите !
Здравейте момичета,
до тук ме доведе любопитството предизвикано от рекламата по бтв. Влязох във форума да прочета за какво става въпрос като цяло, после последваха 3 денонощия пред компа гледайки сериите до момента. Сега съм като болна, но не знам дали е от неспането, от увлечението ми към филма или от керимоманията....
А сега пиша просто за да ви поздравя и за да се включа към редиците на запалените по сериала
до тук ме доведе любопитството предизвикано от рекламата по бтв. Влязох във форума да прочета за какво става въпрос като цяло, после последваха 3 денонощия пред компа гледайки сериите до момента. Сега съм като болна, но не знам дали е от неспането, от увлечението ми към филма или от керимоманията....
А сега пиша просто за да ви поздравя и за да се включа към редиците на запалените по сериала
blacky
Смях се на глас ,след твоя пост 
Тия от БТВ ,докато се натуткат да пуснат сериала , колко ли ще набъбне Списъка още ? 
Любопитни и нетърпеливи дами ще превземат БГ -мамма 
Момичета благодаря за подсказката
Дано след тази случка , Мусти вече се окаже на топло /зандана /,или на още по топло / в казана
/Скрит текст:
А този е номер 2, ама на мен не ми е известен. 
[/spoier]
[/spoier]
снима се в момента в Нарекох те Фериха и е The best model of Turkey за 2010 година Благодаря ти!
Поне да съм информирана кой е, че иначе изоставам. 
Е, никой ли няма гифче с отмятането на косата?
А за ролите, ако бяха сменени на този или онзи, аз също съм се питала какво би било..
и не само за този сериал. Ролята определено оказва голямо влияние при възприятието
ни на даден актьор. Как ли бихме възприели, ако бяха сменили Фърат Челик с Енгин Акюрек
и им бяха разменили ролите
Момичета, как мислите, дали интересът и увлечението към Енгин би били толкова големи, ако в този филм той не изпълняваше ролята на Керим, а например на някой от изнасилвачите ?
Извинявам се, ако вече сте коментирали тази тема, но не съм имала време да изчета всичко, а ми е любопитно как мислите !
Извинявам се, ако вече сте коментирали тази тема, но не съм имала време да изчета всичко, а ми е любопитно как мислите !
Много ми е интересно какви ще са бъдещите проекти , в които ще участва? Какъв ще иглае следващия път?
Привет момичета!! 
От доста време следя форума, но сега се реших и аз да напиша нещо.Всички сте невероятни и много, много готини.Преди около три седмици научих за филма от позната и изгледах сериите за 4 дни, с малко недоспиване и т.н.Съпругът ми се смили над мен да не ме "изгони" на палатка само защото е много студено...
Благодаря на всички за информацията която давате, защото нямам време и възможност да се ровя в нета.
От доста време следя форума, но сега се реших и аз да напиша нещо.Всички сте невероятни и много, много готини.Преди около три седмици научих за филма от позната и изгледах сериите за 4 дни, с малко недоспиване и т.н.Съпругът ми се смили над мен да не ме "изгони"
на палатка само защото е много студено... Благодаря на всички за информацията която давате, защото нямам време и възможност да се ровя в нета.
Добро да е утрото Марианка! Слънчев и топъл ден за всички момичета!
Скрит текст:
Özge'nin evi-Baltalimanı- Emirgan Sütiş-Engin Akyürek Set Gözlemimiz-14.01.2012
от Engin Akyurek WorldWide на 14 януари 2012 г. в 23:33
Erken kalkan erken yol alır dediler, sabahın köründe daha hava az aydınlıkken düştük Çengelköy yollarına 3 gariban Enginzede:) Denize karşı kahvaltı yaparkene, gelen haberle yıkıldık
Çengelde çekim yokkkk:( E nerde bu çekim ??? Onu da öğrendik sora.. Baltalimanı Özge denen kızın evi ...
Bizimkiler görüşmeye gitmişler Özge’yle onu çekçeklermiş
Baltalimanı mııııığğğğ höööö möööö derken, yau çok uzak napsak filan, motora bilet satan, yağuşuklu ve bi o kadar da çok bilmiş delüganlı : 1 saat sora Emirgana motor var.. Yol da 1 saat sürüyor.. Başka türlü de gidemessiniz demez mi De gett dedik , bizim yarimiz sevdiceğimiz bizi bekler mi o kadar zaman!!! Biz gidene kadar toz olup uçmaz mı hee dedik kendi içimizden
Bi de set adresini de bilmiyoruz, oraya sor burayı araştır filan , böle tepelerde, izbe mi izbe (hehe şaka yauuu bildiğin boğaz sırtlarıda:)) bi yerde olduğunu öğrendik.. Taksiden başkası bizi paklamaz muhtar diyip bi taksi çevirdik
Tam Özge’nin kapısına kadar götürdü bizi kendisi:)
Oy oy oyyyyyyyyyyyyyy… Aha işte o mavi kamyonettt… O varsa şoförü de vardır elbetttt diyip bi iki halay çevirdik bi yandan yağmur, bi yandan kar yağıyor varın gerisini siz düşünün
Kafayı bi çevirdik.. oy oyyyyyyyy işte o beyaz Mercedesssssssss !!!! Taam dedik sakin dedik:)) herkesin başına gelebilecek bişe bu dedik :p (hehe kıskanmayalım panpişler )
Spotlar yanmış vs. İlk gördüğümüz set görevlisinin yakasına yapıştık… Nerde oooooooo, hani söleee çabukkkkk (tabiysi böle olmadı. Biz gayet nazik : Acaba Engin Bey burlarda mııığğ? Diyebildik sadece... ‘’Karavanda kendisi makyajı yapılıyor’’ a benzer, o şapşahane haberi duyunca biz bi yerimizde titredik.. Olabilirdi… Teee Çengelköy’den gelip ve onu görebilme ihtimalimiz vardı
Soğuğun artık kemiklerimize ilerlemiş olmasına aldırmadan karavan yolunu gözlerkene, tüm ihtişamıyla ve o siyah şemsiyesiyle:) Engin ayağını asfalta bıraktı Böle bi salınma, böle bi artizlik, böle bi aşk böcüğü, böle güzel saçlı (her adımda dehh dehh aşşa yukarı sallanırmı bi saç tutamı??), böle bi yiyimlik, bi içimlik, binbeşyüz kere bakımlık bi insan olamazzz aman yarebbimmmm dedik ağzımız 80468 açık bakakaldık… Önümüzde öleee gelip geçti.. Makyaj fön bozulmasın diye biççicik şemsiye alıvermiş eline.. Elimizdeki devasa fotoğraf makinesini fark etti ki, tam 3-4 adım ilerimizde, o bizi baygınlıklara iten, elleriyle saçını savurtturma hareketini yaptı J Tam fotoluk pozlar hanımlar beyler )
---Burdan sonrası hafiften spoiler içerir---
Engin’in rolü arabayı eve getirmek bitti Fatmagül arka koltukta, Kadir Bey ön koltukta oturuyor.. Bir lastik dönmeden arabayı hareket ettiriyor.. Bunlar koşa koşa Özge’nin evine gidiyor:) Bu..! Engin’in rolü yoktu içerde… Bu sahneyi bir çok kez çektiler… Sesli sessiz, Berenli Enginli Enginsiz, şofr koltuğu dışarıdan görünsün diye, üst tarafa siyah çarfaf gerdiler filan.. arabaın arka koltuğunda mikrofoncu saklanmıştı bunu gördük, heeee sizi gidi sizi dedik mesela Özgelerde Enişte de vardı, artık nası bi sahneydi bölümü izleyince iç geçirerek anlarız…
Özge’li çekimleri tabiysi göremedik, zira görmeye de lüzum yoktu Bizim deli fişek, yönetmen (Hilal Hanım’dı bu arada) kessstikkk! der demez, o şemsiyeyi alıp dosdoğru beyaz karavana uçtu her seferinde böle rüzgar gibi geçti, esti, gürledi
Gelip geçerken pek göz teması kurmadı, kurmamaya özen gösterdi.. ‘’ Te allam yine kalkıp gelmişler bunlar, hiç bulaşmıyım şimdi laf filan atarlar diye düşünüp sadece salına salına önümüzden geçip gitti.. Ve bu her çekim arası oldu.. Yani önümüzden geçen şemsiyeli Engin.. Ve biz tam da AB plakalı Mercedesin ön kaputunun dibinde izliyoruz kendisini
Tabiysi çekimlerde, ve gelip geçerken arada göz göze geldiğimiz saniyeler de oldu… O an biz cennetteydik… Engin’in bahçesindeydik
Engin dozumuzu doldurmuş hatta yavaştan aşmaya başlamıştık o derece
Set görevlilerinden yakalayabildiklerimizle küçük minik tıfıl muhabbetler yaptık.. Elif’in ‘’Kameraman kendünü çekmiş’’ hatasını sorduk… Hüseyin Bey bilerek mi yaptı bunu diye.. Gelen cevap: yokkk cannnımmm) Taam zaten biz onu FGSN tarihine en bi güzel hataların içine aldık diye düşündük ardından:))) keh keh güldük:)))
Artık soğuk kemikleri de geçip, iç organlara saldırmaya başladığı dakkalarda yavaştan ekip toplanmaya başladı. Öğrendik ki, buradan bi Bahçeköy’e gidilcekmiş mahkeme çekimleri için.. Gayrı ne mahkemesi hayrolsun inşallah filan demedik hiç… Belli ki enişteyi mahpısa atçaklar onun çekimi var
O ara Civan Canova’ya bi el salladık.. O da el salladı… Yanımızdan geçerken kolay gelsin, nasılsınız dedik.. O da sağolun iyiyim siz nasılsınız dedi.. Biz de çok şükür iç güveysinden halliceyiz.. Parmak uçlarımızı hissetmiyoruz şu an, bi problem olabilir daha sonrasında ama mühim diil dedik kendisine
O da Allah daha iyi etsin sizi dedi filan.. Çok alçakgönüllü çokk.. Beren’i pek iplemedik bu sefer :p (gerçi iplesek ne yazar o da bizi iplemedi:)))
Daha 59.bölümün detayları oluşmadığından, Özge’nin evinde bir daha çekim var mı yok mu bilmiyolardı… Ecemel işini savsaklamış galiba :p (hehe halbusi Ecemel number one yani:))
Önden Engin sahip-refakatçileri, Beren ve Kadir – refakatçileri olmak üzere , karavana doğru yol aldılar.. Beren ve Kadir 1-2 dk sonra geri geldi. Kadir bi arabaya, Beren kendi jeepine binip, öbür çekime gittiler… Nerden biliyorus pekiiii .. hııııı??? Kıyafetlerini değiştirmediler çünkü…
Biz bu adam gelir tam arabaya binerken koşup boyuna atlarız diye, accık daha bekleyelim dedik… Ne gelen var ne giden… Ayakkabı değiştirmiş olabilir yada içindekileri bilmiyoruz))) Bi 10 dk sonra montunu giymiş, sırt çantasını almış körpe körpe salına salına gelmeye karar vermiş bizimki… Yine bakmıyor bize )) son son riske girmeyim diye zağar
Bizden bi çılgın :p ‘’Engin Beyyy kolayyy gelsiiinnnn’’ diye bağrındı bi anda Engin tam kendi arabasının şoför tarafının kapısını açmış, totoyu yerleştirmek üzereydi bunu duyduğunda ) ‘’Hııı çok saolunnn’’ diyebildi ancak… offff ohhhhhhhhhh vaşşşşşşşşşşşşş vıy vıy vıy vıy ba ba ba ba peh peh peh aman yarebbiiiiiiiiiiiiiiiiii vb. mahvoluş hallerine soktu bizi saniyede… Bir bakışıyla yerle yeksan etti anlıcağınız… Varsın burnumuzun ucu buz tutmaktan düşçek olsundu…. Varsın yağmur kar, kafamız kadar yağsındı… Bu tek bir bakış bizim tüm gün çektiğimiz her şeyi alııııııııııp siliiiiiiiiiip süpürmüştü…
E haydin dedik, alacağımızı aldık , Engin bize saolun da çekti.. Yolcu yolunda gerenk, hem belki yanımızdan geçerken de görürüz napalım hıh diyip, yokuş aşaa inmeye başladık…
Az biraz ilerlemiştik ti, arkadan, beyaz büyük bişiyin yaklaştığını farkettik))) Arkamızı dönüp, yanımızdan geçerken el salladık kendisine ) ve o nazik , kibar elini kaldırıp bize selam vermek için, arabasının kornasına bastı… Biz ne mi olduk… Kimilerimiz hopladı zıpladı, büyük ihtimal dikiz aynasından bakıp ‘’bu zıpçıktılar napıyo böle, vudu dansına mı başladılar yok artık’’ demiştir ) kesin yani )
Engin sahip, bize selam çaktı inanılmaz.. Bu egsantrik olay, Emirgan Sütişte ısınalım kızlarrr diyip yol boyunca bağırıp çağırmamıza hop hop hoplamamıza sebep oldu.. Denize karşı Enginnnnnnnnn diye bağrındık durdukkk…
Çekim yeri ile Sütiş arası biz diyelim Fizan siz diyin git gel Konya 6 saat .. O derece uzak… Naptık.. Yürüdük)
Yaklaştıkça acaba orda mıdır? Yok yaaa çekime gitti hepsi, yoktur diye diye pırpırlandık…. İşte deniz kenarı,Emirgan sütiş’in önündeyiz.. İşte AB plakalı beyaz Mercedes de 2 adım ötemizde park halinde..) Daldık içeri.. yok artık böle şans kaç seferde bir bulur insanı dedik mel mel birbirimize bakındık.. Etrafı bi kolaçan ettik… Dışarda bi masaya çöreklendik…
Aha içerde duvar dibinde bi artizzz gaste okuyore… OMG!!!! Hemen fotoğraf makinesini aldık.. Garsonlar etten duvar örüyolar sürekli, pişirip yicez sizi garsonlar dedik tüm Hannibal Lacter edamızla, çekilin hüleyynnnn dedik, az buçuk görüntü kapabildik:)) küçümen kızlar gidip konuştular filan Enginle, foto çekildiler, biz hala hayatın bize getireceklerini bekliyoruz dışarıda soğukta… Engin sahip bi yandan çayını yudumladı, bi yandan kafayı gasteye gömdü haber okudu…
Yaklaşık 20 dk oturdu zannımızca ... o ara ayaklandı… Çekim saati yaklaşmış olabilir yada fotolardan rahatsız olmuş olabilir kendi problemi bize ne diyip, dışarı çıkmasını bekledik..
Foto çekimlerimizin hepsi habersiz, rastlantısal çekimlerdi… Ta ki ..........!!!!
Ta ki o yanımızdan geçip arabasına doğru ilerlerken… Şef garsonun da fişfiklemesiyle, 3-5 sandalye devirip, Engin’in peşinden koşmamız, yine tam arabaya binecekken, kapısını bile açmışken, o lapa lapa yağan karın altında, kendisiyle bi foto çekilmeyi başarmamız saniyeler içinde gelişene kadar)))
Boyumuza kadar eğilmek zorunda kalması bi dert,o soğukta birkaç deli kızla foto çekilmek bi dert… offf offff
Sonra teşekkür ettik, o da teşekkür etti
Bindi arabasına çekti gitti
Kendimize gelip, fotomuza 15005888 kere baktıktan sonra, yemek yemek üzere ordan ayrıldık…
Uzuuuuuuuuuuuuun lafın kısası, bugün dolu dolu Engin’li bir gün oldu…Hakkımızda her ne düşünmüş olursa olsun :p , bizi kırmadı, hem cevap verdi, hem havalı havalı korna çaldı, hem o karın altında foto çekildi…
Biz Onu Çok Seviyoruz…. Varsın Sevgimiz Bu Şekilde Karşılık Bulsun… Önemli olan içimizi titretmesi… Önemli olan Engin Akyürek Olması….
Gözlerinize sağlıkkkkk
от Engin Akyurek WorldWide на 14 януари 2012 г. в 23:33
Erken kalkan erken yol alır dediler, sabahın köründe daha hava az aydınlıkken düştük Çengelköy yollarına 3 gariban Enginzede:) Denize karşı kahvaltı yaparkene, gelen haberle yıkıldık
Çengelde çekim yokkkk:( E nerde bu çekim ??? Onu da öğrendik sora.. Baltalimanı Özge denen kızın evi ...Bizimkiler görüşmeye gitmişler Özge’yle onu çekçeklermiş
Baltalimanı mııııığğğğ höööö möööö derken, yau çok uzak napsak filan, motora bilet satan, yağuşuklu ve bi o kadar da çok bilmiş delüganlı : 1 saat sora Emirgana motor var.. Yol da 1 saat sürüyor.. Başka türlü de gidemessiniz demez mi
De gett dedik , bizim yarimiz sevdiceğimiz bizi bekler mi o kadar zaman!!! Biz gidene kadar toz olup uçmaz mı hee dedik kendi içimizden Bi de set adresini de bilmiyoruz, oraya sor burayı araştır filan , böle tepelerde, izbe mi izbe (hehe şaka yauuu bildiğin boğaz sırtlarıda:)) bi yerde olduğunu öğrendik.. Taksiden başkası bizi paklamaz muhtar diyip bi taksi çevirdik
Tam Özge’nin kapısına kadar götürdü bizi kendisi:)
Oy oy oyyyyyyyyyyyyyy… Aha işte o mavi kamyonettt… O varsa şoförü de vardır elbetttt diyip bi iki halay çevirdik bi yandan yağmur, bi yandan kar yağıyor varın gerisini siz düşünün
Kafayı bi çevirdik.. oy oyyyyyyyy işte o beyaz Mercedesssssssss !!!! Taam dedik sakin dedik:
)) herkesin başına gelebilecek bişe bu dedik :p (hehe kıskanmayalım panpişler )Spotlar yanmış vs. İlk gördüğümüz set görevlisinin yakasına yapıştık… Nerde oooooooo, hani söleee çabukkkkk (tabiysi böle olmadı. Biz gayet nazik : Acaba Engin Bey burlarda mııığğ? Diyebildik sadece... ‘’Karavanda kendisi makyajı yapılıyor’’ a benzer, o şapşahane haberi duyunca biz bi yerimizde titredik.. Olabilirdi… Teee Çengelköy’den gelip ve onu görebilme ihtimalimiz vardı
Soğuğun artık kemiklerimize ilerlemiş olmasına aldırmadan karavan yolunu gözlerkene, tüm ihtişamıyla ve o siyah şemsiyesiyle:) Engin ayağını asfalta bıraktı
Böle bi salınma, böle bi artizlik, böle bi aşk böcüğü, böle güzel saçlı (her adımda dehh dehh aşşa yukarı sallanırmı bi saç tutamı??), böle bi yiyimlik, bi içimlik, binbeşyüz kere bakımlık bi insan olamazzz aman yarebbimmmm dedik ağzımız 80468 açık bakakaldık… Önümüzde öleee gelip geçti.. Makyaj fön bozulmasın diye biççicik şemsiye alıvermiş eline.. Elimizdeki devasa fotoğraf makinesini fark etti ki, tam 3-4 adım ilerimizde, o bizi baygınlıklara iten, elleriyle saçını savurtturma hareketini yaptı J Tam fotoluk pozlar hanımlar beyler )---Burdan sonrası hafiften spoiler içerir---
Engin’in rolü arabayı eve getirmek bitti
Fatmagül arka koltukta, Kadir Bey ön koltukta oturuyor.. Bir lastik dönmeden arabayı hareket ettiriyor.. Bunlar koşa koşa Özge’nin evine gidiyor:) Bu..! Engin’in rolü yoktu içerde… Bu sahneyi bir çok kez çektiler… Sesli sessiz, Berenli Enginli Enginsiz, şofr koltuğu dışarıdan görünsün diye, üst tarafa siyah çarfaf gerdiler filan.. arabaın arka koltuğunda mikrofoncu saklanmıştı bunu gördük, heeee sizi gidi sizi dedik mesela Özgelerde Enişte de vardı, artık nası bi sahneydi bölümü izleyince iç geçirerek anlarız…Özge’li çekimleri tabiysi göremedik, zira görmeye de lüzum yoktu
Bizim deli fişek, yönetmen (Hilal Hanım’dı bu arada) kessstikkk! der demez, o şemsiyeyi alıp dosdoğru beyaz karavana uçtu her seferinde böle rüzgar gibi geçti, esti, gürledi Gelip geçerken pek göz teması kurmadı, kurmamaya özen gösterdi.. ‘’ Te allam yine kalkıp gelmişler bunlar, hiç bulaşmıyım şimdi laf filan atarlar diye düşünüp sadece salına salına önümüzden geçip gitti.. Ve bu her çekim arası oldu.. Yani önümüzden geçen şemsiyeli Engin.. Ve biz tam da AB plakalı Mercedesin ön kaputunun dibinde izliyoruz kendisini
Tabiysi çekimlerde, ve gelip geçerken arada göz göze geldiğimiz saniyeler de oldu… O an biz cennetteydik… Engin’in bahçesindeydik
Engin dozumuzu doldurmuş hatta yavaştan aşmaya başlamıştık o derece
Set görevlilerinden yakalayabildiklerimizle küçük minik tıfıl muhabbetler yaptık.. Elif’in ‘’Kameraman kendünü çekmiş’’ hatasını sorduk… Hüseyin Bey bilerek mi yaptı bunu diye.. Gelen cevap: yokkk cannnımmm
) Taam zaten biz onu FGSN tarihine en bi güzel hataların içine aldık diye düşündük ardından:))) keh keh güldük:)))Artık soğuk kemikleri de geçip, iç organlara saldırmaya başladığı dakkalarda yavaştan ekip toplanmaya başladı. Öğrendik ki, buradan bi Bahçeköy’e gidilcekmiş mahkeme çekimleri için.. Gayrı ne mahkemesi hayrolsun inşallah filan demedik hiç… Belli ki enişteyi mahpısa atçaklar onun çekimi var
O ara Civan Canova’ya bi el salladık.. O da el salladı… Yanımızdan geçerken kolay gelsin, nasılsınız dedik.. O da sağolun iyiyim siz nasılsınız dedi.. Biz de çok şükür iç güveysinden halliceyiz.. Parmak uçlarımızı hissetmiyoruz şu an, bi problem olabilir daha sonrasında ama mühim diil dedik kendisine
O da Allah daha iyi etsin sizi dedi filan.. Çok alçakgönüllü çokk.. Beren’i pek iplemedik bu sefer :p (gerçi iplesek ne yazar o da bizi iplemedi:)))
Daha 59.bölümün detayları oluşmadığından, Özge’nin evinde bir daha çekim var mı yok mu bilmiyolardı… Ecemel işini savsaklamış galiba :p (hehe halbusi Ecemel number one yani:))
Önden Engin sahip-refakatçileri, Beren ve Kadir – refakatçileri olmak üzere , karavana doğru yol aldılar.. Beren ve Kadir 1-2 dk sonra geri geldi. Kadir bi arabaya, Beren kendi jeepine binip, öbür çekime gittiler… Nerden biliyorus pekiiii .. hııııı??? Kıyafetlerini değiştirmediler çünkü…
Biz bu adam gelir tam arabaya binerken koşup boyuna atlarız diye, accık daha bekleyelim dedik… Ne gelen var ne giden… Ayakkabı değiştirmiş olabilir yada içindekileri bilmiyoruz
))) Bi 10 dk sonra montunu giymiş, sırt çantasını almış körpe körpe salına salına gelmeye karar vermiş bizimki… Yine bakmıyor bize )) son son riske girmeyim diye zağar Bizden bi çılgın :p ‘’Engin Beyyy kolayyy gelsiiinnnn’’ diye bağrındı bi anda
Engin tam kendi arabasının şoför tarafının kapısını açmış, totoyu yerleştirmek üzereydi bunu duyduğunda ) ‘’Hııı çok saolunnn’’ diyebildi ancak… offff ohhhhhhhhhh vaşşşşşşşşşşşşş vıy vıy vıy vıy ba ba ba ba peh peh peh aman yarebbiiiiiiiiiiiiiiiiii vb. mahvoluş hallerine soktu bizi saniyede… Bir bakışıyla yerle yeksan etti anlıcağınız… Varsın burnumuzun ucu buz tutmaktan düşçek olsundu…. Varsın yağmur kar, kafamız kadar yağsındı… Bu tek bir bakış bizim tüm gün çektiğimiz her şeyi alııııııııııp siliiiiiiiiiip süpürmüştü…E haydin dedik, alacağımızı aldık , Engin bize saolun da çekti.. Yolcu yolunda gerenk, hem belki yanımızdan geçerken de görürüz napalım hıh diyip, yokuş aşaa inmeye başladık…
Az biraz ilerlemiştik ti, arkadan, beyaz büyük bişiyin yaklaştığını farkettik
))) Arkamızı dönüp, yanımızdan geçerken el salladık kendisine ) ve o nazik , kibar elini kaldırıp bize selam vermek için, arabasının kornasına bastı… Biz ne mi olduk… Kimilerimiz hopladı zıpladı, büyük ihtimal dikiz aynasından bakıp ‘’bu zıpçıktılar napıyo böle, vudu dansına mı başladılar yok artık’’ demiştir ) kesin yani )Engin sahip, bize selam çaktı inanılmaz.. Bu egsantrik olay, Emirgan Sütişte ısınalım kızlarrr diyip yol boyunca bağırıp çağırmamıza hop hop hoplamamıza sebep oldu.. Denize karşı Enginnnnnnnnn diye bağrındık durdukkk…
Çekim yeri ile Sütiş arası biz diyelim Fizan siz diyin git gel Konya 6 saat .. O derece uzak… Naptık.. Yürüdük
)Yaklaştıkça acaba orda mıdır? Yok yaaa çekime gitti hepsi, yoktur diye diye pırpırlandık…. İşte deniz kenarı,Emirgan sütiş’in önündeyiz.. İşte AB plakalı beyaz Mercedes de 2 adım ötemizde park halinde..
) Daldık içeri.. yok artık böle şans kaç seferde bir bulur insanı dedik mel mel birbirimize bakındık.. Etrafı bi kolaçan ettik… Dışarda bi masaya çöreklendik… Aha içerde duvar dibinde bi artizzz gaste okuyore… OMG!!!! Hemen fotoğraf makinesini aldık.. Garsonlar etten duvar örüyolar sürekli, pişirip yicez sizi garsonlar dedik tüm Hannibal Lacter edamızla, çekilin hüleyynnnn dedik, az buçuk görüntü kapabildik:)) küçümen kızlar gidip konuştular filan Enginle, foto çekildiler, biz hala hayatın bize getireceklerini bekliyoruz dışarıda soğukta… Engin sahip bi yandan çayını yudumladı, bi yandan kafayı gasteye gömdü haber okudu…
Yaklaşık 20 dk oturdu zannımızca ... o ara ayaklandı… Çekim saati yaklaşmış olabilir yada fotolardan rahatsız olmuş olabilir kendi problemi bize ne
diyip, dışarı çıkmasını bekledik..Foto çekimlerimizin hepsi habersiz, rastlantısal çekimlerdi… Ta ki ..........!!!!
Ta ki o yanımızdan geçip arabasına doğru ilerlerken… Şef garsonun da fişfiklemesiyle, 3-5 sandalye devirip, Engin’in peşinden koşmamız, yine tam arabaya binecekken, kapısını bile açmışken, o lapa lapa yağan karın altında, kendisiyle bi foto çekilmeyi başarmamız saniyeler içinde gelişene kadar
)))Boyumuza kadar eğilmek zorunda kalması bi dert,o soğukta birkaç deli kızla foto çekilmek bi dert… offf offff
Sonra teşekkür ettik, o da teşekkür etti
Bindi arabasına çekti gitti
Kendimize gelip, fotomuza 15005888 kere baktıktan sonra, yemek yemek üzere ordan ayrıldık…
Uzuuuuuuuuuuuuun lafın kısası, bugün dolu dolu Engin’li bir gün oldu…Hakkımızda her ne düşünmüş olursa olsun :p , bizi kırmadı, hem cevap verdi, hem havalı havalı korna çaldı, hem o karın altında foto çekildi…
Biz Onu Çok Seviyoruz…. Varsın Sevgimiz Bu Şekilde Karşılık Bulsun… Önemli olan içimizi titretmesi… Önemli olan Engin Akyürek Olması….
Gözlerinize sağlıkkkkk